11.SINIFLAR

yazı gelişyor

YAZININ GELİŞİMİ

İlk Çağ’da Mezopotamya’daki dinî inanışlara göre her şey tanrıların malı idi. Herkes elde ettiği ürünü, tanrının evine yani mabede teslim etmek zorundaydı. Rahipler, vatandaşların teslim ettiği ürünü tabletlere resmederdi. Bunun sonucunda Sümerler, mabet ekonomisinin zorunluluğu ile sembol yazısını (piktograf) icat etti.

Yazı yaygınlaştıkça semboller giderek küçülmüş ve işaret kümeleri  hâline gelmiştir. İşaretler çiviye benzetildiği için bu yazıya “çivi yazısı” denmiştir

Sümerlerin kullandığı ilk yazılı kil tablet örneklerine Uruk kentinde rastlanmıştır. ilk yazı örnekleri; hesaplar, tarihler,malın cinsi gibi bilgileri içeren ziraat ve ticaret kayıtlarından

oluşmaktaydı.

Yazılı Kültürün Başlaması

Yazının icadı, tarihî devirlerin başlangıcı kabul edilir. İnsanoğlu yazı sayesinde birikimlerini, nesilden nesile sağlıklı bir şekilde aktararak günümüze kadar ulaşmasını sağlamıştır.

Sümerlerde, okullara “Tablet Evi” adı verilmekteydi.                                                                                            Sümerler, öğretmene tablet evinin babası, öğrenciye ise tablet evinin oğlu demiş ve okulu bir aile ocağı gibi kabul etmiştir.

Sümerlerden sonra çivi yazısı Akad, Babil, Asur,Hitit ve Urartu gibi medeniyetler tarafından geliştirilmiştir.                                                                                                                            Hiyeroglif yazısı kullanan Mısırlılar yazı aracı olarak papirüs ve fırça gibi araçlar kullanmıştır.

Mısır yazısı 24 sessiz harften oluşan Fenike alfabesinin gelişmesine de model olmuştur. Bu alfabeden Sami, sonrasında da Latin alfabesi geliştirilmiştir. İlk kez Bergama’da hayvan derisinden üretilen parşömenler birleştirilerek kitap hâline getirilmiştir.                                                                                                   Çin medeniyeti ise parşömenden daha ucuza mal olan tekstilden yapılan kâğıdı üretmiştir.

 İlk Çağ’da Bilim

BİLİM, insanlığın ortak ürünüdür ve kökleri ilk insanlara kadar uzanır Bilimin konusu; eski çağlarda din, efsane, felsefe gibi ruhsal ve el sanatları, tarım gibi günlük ihtiyaçları gidermeye yönelik konulardı.

İnsanların tarım yapabilmesi için mevsimlerin zamanını önceden bilmeleri gerekiyordu. Bu durum ancak takvim bilgisi ile olabilirdi. Astronomi biliminin gelişmesinin başka bir nedenide insanoğlunun, gökyüzündeki doğa olaylarını ve varlıklarını gözlemleyerek anlamaya çalışmasıdır.                            Astronomideki bu gelişme; matematik, fizik, kimya gibi temel bilimlerin gelişmesini hızlandırmıştır.                                                                                                                             Modern astronomideki matematiksel dayanaklar ilk defa Mezopotamya’da kullanılmıştır.

Mezopotamya uygarlıkları, ziggurat adı verilen tapınaklarda gözlemyaparak, gök biliminde bilimsel gözlem yöntemini keşfetmiş ve bilgileri tablolaştırmıştır.                                                                                      Ay ve Güneş tutulmalarını hesaplayan bu medeniyetler; Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn gibi gezegenlerin de varlığından haberdardı.  Bir yılın uzunluğunu, bugünkü hesaba göre sadece 4,5 dakikalık bir hata ile bulmuşlardır. İnsanların, astronomiyi öğrenmesindeki amaç:Dünyayı anlama merakı, yaşamlarını rahat ve güvenli kılmaktı.                                                                                                                                                     Günümüz modern bilim anlayışında ise amaç her alanda ileriye gitmek ve gelişmektir.

Amasya’da yaşamış coğrafyacı Strabon (Sıtreybın),Anadolu ve çevresinde yaptığı geziler sonucunda on yedi bölümden oluşan “Coğrafya” isimli eseri yazmıştır Eserinde Yunan, Anadolu, Mezopotamya, İran, Mısır gibi gezip gördüğü yerleri anlatmış ve bu yerlerin tarihinden de bilgiler vermiştir.

 İLK VE ORTAÇAĞ MEDENİYETLERİNİN BİLİMSEL BİRİKİME KATKILARI

• Mezopotamya medeniyetleri aritmetik işlemlerde çarpım tablosunu kullanmayı, dört işlem yapmayı, kare ve karekök almayı biliyorlardı.                                                                                                                                     Alan ölçümleri ve su kanalları açmak için geometriden yararlanmışlardır.                                                  Dairenin alanı ve silindirin hacmini bulmada “pi” sayısı için 3,125 değerini belirlemişlerdir.                     Çemberi 360 dereceye bölmüşlerdir.                                                                                                                     Astronomi bilgilerine dayanarak takvim yapmışlardır.                                                                                  Mezopotamya’da astronomi; matematik temelleri üzerine oturtularak Ay ve Güneş tutulmaları hesaplanmıştır.

Bir saati 60 dakikaya, bir dakikayı da 60 saniyeye bölmüşlerdir.                                                                              Bir haftayı 7 gün kabul etmişlerdir.

• Mısırlılar; astronomi, matematik ve tıp alanında ilerlemiştir.

Mısırlılar, güneş takvimini kullanmışlar, yılı 365 gün olarak hesaplamışlar ve günümüzde kullanılan takvimin temellerini atmışlardır.                                                                                                                Ayrıca bir günü 24 saate bölmüşlerdir.

Mısırlılar, geometride de ileri olduklarından, hacim ve alan ölçmeyi çok iyi biliyorlardı. Bu yüzden de mimarlıkta oldukça yüksek seviyedeydiler. Piramitler gibi görkemli binaları çok sağlam bir şekilde yapabilmişlerdir.

• Çinliler; barut, kâğıt ve matbaayı icat etmişlerdir. Galileo’dan önce güneş lekeleri konusunda bilgi vermişlerdir.

Geleneksel Çin tıbbının tedavi yöntemleri olan masaj ve akupunktur günümüzde de kullanılmaktadır.

• Hint medeniyetinde matematikçiler sıfırı ilk defa kullanmıştır. Fakat sıfırı sayı olarak kabul etmemişlerdir.

Sayı sistemindeki bu erken tarihli gelişme, aritmetiğin gelişim hızını etkilemiştir.

• Eski Yunan’da doğa bilimleri büyük bir gelişme göstermiş ve özellikle Aristoteles bitkilere ve hayvanlara ilişkin bilimsel bilgileri derleyerek botanik ve zooloji alanlarının temellerini atmıştır.                                                                                                                                                  Mitolojik düşünceden, akılcı düşünceye geçişi simgeleyen Miletli Thales (Tales); matematik, astronomi ve doğa felsefesiyle uğraşmıştır. İlk Yunan matematikçisi olan Thales, kendi gölgesiyle kendi boyunun eşit olduğu anda piramidin gölgesini ölçerek piramidin yüksekliğini bulmuştur.

Geometriye “ispat” kavramını getirmiştir.                                                                                    Pythagoras (Pisagor), varlıkları ve varlıklar arasındaki ilişkileri sayılarla ve sayılara karşılık gelen çizgilerle açıklamıştır

• Roma dönemi, teknolojik gelişmelerin yoğunlukta olduğu bir zaman dilimidir. Bu dönem içerisinde; şehircilik, hukuk, devlet yönetimi ve askerlik alanında bugün bile örnek alınabilecek
başarılara imza atılmıştır.

                                ÖDEV SORULARI

1.Yazı bulunmasının sebebi nedir?
Rahiplerin tanrının evine getirilen ürünleri kaydetme zorunluluğundan dolayı yazı icad edilmiştir.
2.Mezopotamya yazısına ne isim verlir? bu yazıya çivi yazısıda denmesinin sebebi nedir?
sembol yazısı (piktograf) denir.Yazı yaygınlaştıkça semboller giderek küçülmüş ve işaret kümeleri  hâline gelmiştir. İşaretler çiviye benzetildiği için bu yazıya “çivi yazısı” denmiştir
3.Sümerlerde okullara,öğretmenlere ve öğrencilere ne isim verilirdi?
Okullara tablet Evi,öğretmene "tablet evinin babası,öğrenciye."tablet evinin oğlu"denirdi.
4.Mezopotamya'da Astronominin gelişmesinin nedenleri nelerdir?
İnsanların tarım yapabilmesi için mevsimlerin zamanını önceden bilmeleri gerekiyordu. Bu durum ancak takvim bilgisi ile olabilirdi. Astronomi biliminin gelişmesinin başka bir nedenide insanoğlunun, gökyüzündeki doğa olaylarını ve varlıklarını gözlemleyerek anlamaya çalışmasıdır. 

5.Papirüs ve parşömen ne demektir?
Mısırlıların bitki liflerinden elde ettiği kağıda papirüs,Bergamalıların keçi derisinden yaptığı kağıda parşömen denir.
6.ilk ve ortaçağdaki bilim anlayışı ile günümüzdeki modern bilim anlayışındaki amaçları yazınız.
nsanların, astronomiyi öğrenmesindeki amaç:Dünyayı anlama merakı, yaşamlarını rahat ve güvenli kılmaktı.                                                                                                                                                                 Günümüz modern bilim anlayışında ise amaç her alanda ileriye gitmek ve gelişmektir.
7.Strabon kimdir?onun eserini ve konusunu yazınıuz.
Amasya’da yaşamış coğrafyacıdır.Coğrafya isimli eseri vardır.KONUSU:Yunan, Anadolu, Mezopotamya, İran, Mısır gibi gezip gördüğü yerleri anlatmış ve bu yerlerin tarihinden de bilgiler vermiştir.
8.Mezopotamya medeniyetlerinin bilime katkılarından üç tanesini yazınız.
Mezopotamya medeniyetleri aritmetik işlemlerde çarpım tablosunu kullanmayı, dört işlem yapmayı, kare ve karekök almayı biliyorlardı.                                                                                                                                     Alan ölçümleri ve su kanalları açmak için geometriden yararlanmışlardır.                                                  Dairenin alanı ve silindirin hacmini bulmada “pi” sayısı için 3,125 değerini belirlemişlerdir.                     Çemberi 360 dereceye bölmüşlerdir.                                                                                                                     Astronomi bilgilerine dayanarak takvim yapmışlardır.                                                                                  Mezopotamya’da astronomi; matematik temelleri üzerine oturtularak Ay ve Güneş tutulmaları hesaplanmıştır.

Bir saati 60 dakikaya, bir dakikayı da 60 saniyeye bölmüşlerdir.                                                                              Bir haftayı 7 gün kabul etmişlerdir.

9.Çin medeniyetinin bilime katkılarını yazınız.
Çinliler; barut, kâğıt ve matbaayı icat etmişlerdir. Galileo’dan önce güneş lekeleri konusunda bilgi vermişlerdir.
10.Tales ve pisagorun bilime katkılarını yazınız.

Thales (Tales); matematik, astronomi ve doğa felsefesiyle uğraşmıştır. İlk Yunan matematikçisi olan Thales, kendi gölgesiyle kendi boyunun eşit olduğu anda piramidin gölgesini ölçerek piramidin yüksekliğini bulmuştur.Geometriye “ispat” kavramını getirmiştir.                                                                         (Pisagor), varlıkları ve varlıklar arasındaki ilişkileri sayılarla ve sayılara karşılık gelen çizgilerle açıklamıştır