11.SINIFLAR

Yeni sayfanın başlığıTürk Devletlerinde Gücün Meşruiyet Kaynağı

 

Türk Devletlerinde Gücün Meşruiyet Kaynağı

İlk Türk Devleti olan Asya Hun Devleti’nde hükümdarlar, GökTanrı’nın tahta çıkardığı Tanhu unvanını kullanmıştır

ilk Türk devletlerinde siyasi iktidar kavramı “kut” tabiri ile ifade edilmiştir.Tanrı, Türk kağanına kut vererek hükümdarlık gücü ve yetkisi bahşetmiştir.

Türklerde kağan olabilmek için Gök Tanrı tarafından kut verilmiş bir aileye mensup olmak gerekirdi. Bu aileler Hunlarda Tu-ku, Kök Türklerde Aşina ve Uygurlarda Yağlakâr ailesidir.                                                                                                                  Kut, kan yoluyla geçtiği için bütün hanedan üyeleri kağan olma hakkına ve yetkisine sahiptir.

Kağan olmak için adil, yetenekli, ilim sahibi, asil, cesur olmak gerekirdi. Eski Türklerde kağan seçmek için kurultay toplanırdı.

 

Türklerde kağan iç ve dış siyaseti düzenler, savaş ve barışa karar verir, ordulara komutanlık eder, elçiler gönderir ve elçileri kabul ederdi. devlet teşkilatının her kademesindeki görevlileri tayin eder veya onları görevlerinden alırdı.

Türk devletlerinde hükümdarlara; şanyü, tanhu, han, yabgu,ilteber, idikut, erkin ve kağan gibi unvanlar verilmiştir.

Türklerdekiı hükümdarlık sembolleri ; taht, davul, otağ, kotuz, tuğ ve yaydır

 

                      Gücün Maddi ve Temel Kaynakları

Bozkırın bu sert yapısı, bölgede yaşayan kavimleri etkilemiş ve konar-göçer hayat

tarzının ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Konar-göçerler, ulaşımda ve göçlerde atı kullanarak bu zorlu koşulların üstesinden

Gelmiştir

Hunlar,Kök Türkler ve Uygurlar yazın yaylak denilen serin, sulak, otlağı bol yüksek yaylalarda; kışın ise kışlak denilen daha ılık ova ve vadilerde yaşardı.

konar-göçerler, toprak bağlılığını değil soy aidiyetini birinci planda tutmuşlardı. Sosyal kimlik; aile,oguş ve boylar içinde gelişmiş ayrıca sınırlı otlakları kullanma mecburiyeti, aile ve grup ilişkilerini güçlendirmiştir.                                                                                 Aile bilinci gelişmemiş olsaydı geniş bozkırlar boyunca ilerleyen boyların tek başına hayatta kalması mümkün olmazdı.

Uygur Devleti, zamanla Çinlilerle fazla yakınlaşılması ve Maniheizm’i kabul etmesi, Uygurların hayat tarzını değiştirmiştir.

Bu nedenle Uygurlarda, toplumsal yapı şehirleşmeye doğru bir eğilim başlamıştır.Bu nedenle Uygurlarda bozkırlı ve şehirli olmak üzere iki farklı hayat şekli ortaya çıkmıştır.

 

Türk ordusu, ücretli askerlerden değil her an savaşabilecek durumda olan süvarilerden

kuruluydu. Örneğin Hunlar, çocuklarını daha küçük yaşlarda biniciliğe alıştırırdı.

 

 

 

GÜÇ PAYLAŞIMI VE YÖNETİM

KURULTAY (TOY); siyasi, kültürel, hukuki ve ekonomik konularda genel kararlar alan ve devlet yönetiminin temelini oluşturan en yüksek kuruluştur.

 

 

  KURULTAY,Kağan,hanedan üyeleri, hatun, aygucı ve boy beylerinden oluşurdu. Yılda üç kez toplanırdı.. Kurultay’ın üyelerine “TOYGUN” denilirdi.

  Kurultay, kağanın seçimi veya görevden alınmasında da etkiliydi. Kağan, kurultayın doğal başkanıydı ve kağanın olmadığı zamanlarda aygucı (başbakan) kurultaya başkanlık ederdi. Kurultaylarda alınan kararlar halka duyurulurdu.

 

Kurultaylarda alınan örnek kararlar

• MÖ 56 yılında, Asya Hun Devleti’nde Ho-han-yeh ile kardeşi Çi-çi taraftarları arasında Çin hâkimiyetini kabul etme ve bağımsızlık konusunda tartışmalar çıkmıştır. Hun birliğinin

bölünmesiyle sonuçlanan bu görüşmeler kurultayda gerçekleşmiştir.

• II. Kök Türk Hükümdarı Bilge Kağan’ın, Çinlilerin etkisinde kalarak Budistleşme isteği, Türklerin yapısına uymadığı gerekçesiyle kurultay tarafından reddedilmiştir.

İlk Türk devletlerinde ülkenin yönetimi,amacıyla doğu ve batı olmak üzere

ikiye ayrılmıştır. Bu sisteme İkili teşkilatlanma denir.

Buna göre kağan, doğuda otururken batının yönetimi  genelde kağanın kardeşine

 

bırakılırdı. Batı’daki yabgu unvanlı yönetici,Doğu’daki kağana bağlı olarak töre hükümlerini yürütürdü.                                                                                                         

 Örneğin Mukan Kağan bütün Kök Türk Devleti’nin hükümdarı olmakla beraber daha çok devletin doğu kısmıyla ilgileniyordu. Batı kısmını ise devletin kuruluşundan itibaren İstemi Yabgu idare ediyordu.

 Gök Tanrı,ona iktisadi güç anlamına gelen “ülüş” bağışlamıştır.                                        Ülüş, Türkçe “ “pay, hisse,nasip, kısmet” anlamına gelmektedir. Tanrı, “ülüş” bağışı ile Türk ülkesinde bolluk ve bereketi artırmıştır. Türk kağanı da bu gücü halkın lehinde kullanarak elde ettiği maddi varlığı adil bir şekilde halka dağıtmıştır.
 
ÇALIŞMA SORULARI

1.KUT ANLAYIŞI NEDİR?
2.TÜRKLERDE KUT VERİLEN AİLELERİN ADINI YAZINIZ.
3.KAĞAN OLABİLMEK İÇİN HANGİ ÖZELLİKLER GEREKLİDİR?
4.TÜRK DEVLETLERİNDE HÜKÜMDARIN GÖREVLERİ NELERDİR?
5.TÜRK DEVLETLERİNDE HÜKÜMDARLARIN KULLANDIĞI ÜNVANLARI YAZINIZ.
6.HÜKÜMDARLIK SEMBOLLERİ NELERDİR?
7.TÜRKLERDE AİLE BİLİNCİNİN GELİŞMESİNİN ÖNEMİ NEDİR?
8.UYGULARIN YERLEŞİK HAYATA GEÇMESİNDE NE ETKİLİ OLMUŞTUR?
9.KURULTAY NEDİR?KURULTAYA KİMLER KATILIRDI?
10.İKİLİ TEŞKİLATLANMA NEDİR?