11.SINIFLAR

İŞ HAYATINDA KADINLAR,SANATIN KİTLELER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

İŞ HAYATINDA KADINLAR

II. Dünya Savaşı’yla kadının üretimdeki rolü ön plana çıktı fakat savaş sonrası cepheden gelen askerlerin işlerinin başına geçmeleri, kadınların işlerini kaybetmelerine neden oldu. Kadınlarla erkekler arasındaki maaş farkı açılmaya başladı.

Savaş sonrası orta sınıfın eğitimli kadınları kendilerine biçilen rollerden hoşnut olmadı. Simone de Beauvoir (Simon dö Bavuar) kadının rolünü doğanın değil yasaların, gelenek ve ön yargıların belirlediğini ifade etti. 1960’lı yıllarda birçok kadın hareketi doğdu.       1966’da Amerikalı Betty Friedan’ın (Beti Firidın) kurduğu National Organization For Women [Neşınıl Organizeşın For Vumın (NOW)] bir baskı grubu olarak ortaya çıktı.                                                                                                                 Bu gruplar iş, maaş eşitliği, doğum kontrolü gibi konularda geleneksel düşüncenin dışına çıktılar. Eğitim düzeyi artan kadınlar, siyasal ve sendikal mücadelede aktif rol oynayıp cinsiyete dayalı her türlü ayrımcılığa karşı çıktılar                                                                                                                                            ABD EKONOMİK POLİTİKALARININ PARA PİYASALARINA ETKİLERİ

1945 yılından sonra Avrupa sanayisi yok olmuş, yaklaşık 15 yıl süresince ABD’ye kaçan sermaye kapitalizmin merkezini Londra’dan New York’a taşımıştır. Savaş sonrasında ABD ile  Avrupa arasındaki ticarette dolar, etkin olarak kullanılmaya başlanmıştır.

1944’te ABD ve İngiltere’nin öncülüğünde uluslararası para sistemi olarak BRETTON WOODS (BIRETTIN VUDS) sistemi kuruldu. Buna göre ABD’nin Washington kentinde Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası kuruldu. Yeni oluşturulan uluslararası para sistemi ile ABD doları  dünyada temel para birimi hâline geldi.     Kentleşmenin Ortaya Çıkardığı Sorunlar

Soğuk Savaş Dönemi’nin en belirgin toplumsal gelişmesi dünyanın her yerinde görülen hızlı nüfus artışıydı.                          Bunun sebepleri :                                                                                                                                                                                              1.Yaşanan bilimsel ve tek ilerlemeler  2. Hastalıkların önlenmesi, 3.sağlık hizmetinin gelişmesi dir.                                  Soğuk Savaş Dönemi’nde ekonomide, ulaşımda, haberleşmede ve teknolojideki hızlı gelişmelerle bilgi ve enformasyon çağına girildi. Ekonomi ve ticarette globalleşme devri başladı ve Batı şehirlerinde nüfus artışları yaşandı.                                                                                                                                                       Şehir merkezleri fakir kesimlerin (işçiler, göçmenler) kaldığı mahallelerle çevrildi.                                                                                                                                                                            Irkçı yaklaşımlar ve sosyal ayrımcılığın sonucu olarak bu mahallelerde güvensizlik ortamı hâkim oldu. Şehir merkezlerini güvenli bulmayan zengin kesimler müstakil evlerin bulunduğu banliyölere (yörekent) yöneldiler. Onları fabrika ve idare merkezleri takip etti. Bu bölgelerin aşırı derecede büyümesi bazı şehirlerde [Boston (Bastın), New York, Philadelphia (Filedelfiya), Washington] metropol olarak tanımlanacak oluşumlara yol açtı.

II. DÜNYA SAVAŞI SONRASI OTOMOBİLLERİN ETKİLERİ:                                                     1.toplumun banliyölere yerleşmesini kolaylaştırarak banliyölerin gelişmesini sağladı                                                                                                                                                                           2.Şehirlerin fiziki yapısını değiştiren otomobiller toplumda yeni bir kültürün doğmasını sağladı.                    3.Ülkeler otoban yapımına  yöneldiler.                                                                                                            4.Evlerde garajlar  yapıldı.                                                                                                                               5.Ticaret merkezlerine otoparkların eklendi.                                                                                                            GETTO: İktisadi ve sosyal şartlar göçmen işçilerin bir arada bulundukları, kısmen kapalı mahallelere verilen isim.

SANATIN KİTLELER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ                                                                         MÜZİK

Beatniks (Bitniks) Grubu: Beatniks Grubu ailelerin reddettiği her şeyi benimsedi. Amerikan hayat tarzını reddeden bu grup daha ziyade siyahilerin yaptığı müzikten esinlenmiştir. Bu müzik tarzına Rock and roll (rakın rol) adı verildi.

1956-1958 yılları arasında  Elvis Presley [Elvis Prizliy ) bazıları tarafından putlaştırılırken bazıları tarafından da gençliği bozmakla suçlandı


HİPPİ HAREKETİ: 1963 lerde ortaya çıkan Kaliforniya’da,tüketim toplumunun reddedilişini barış taraftarı ve savaşı karşıtı müzik anlayışı.

Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) :1958 de kuruldu.                                                  AMAÇ: uzay çalışmalarının koordineli bir şekilde yürütülmesini sağlamak.

Beatles (Bidıls),Joan Baez (Coan Bayez), Janis Joplin (Cenis Coplin),Bob Dylan (Bob Dilın) bu dönemin sözcüleri oldu. Hippi hareketi üniversitelerde etkili oldu. Bu harekete katılan öğrenciler 1960’lı yıllarda ABD’nin Vietnam’a yönelik politikalarını protesto ettiler. ABD’de yaşanan bu öğrenci olayları birçok ülkeye yayıldı.

SİNEMA

1960’lı yıllar boyunca Amerika’da yaşanan toplumsal çalkantı ve buna karşı geliştirilmiş olan değişim arzusu sinema alanında da karşılığını buldu.                                                   1960’larla birlikte ABD ‘DE görülen değişikler yaşanmasının sebepleri:                        1.ABD’nin Vietnam’daki direniş karşısında başarısız olması,                                                      2.siyahların yurttaşlık haklarıyla ilgili sürdürmüş oldukları mücadele,                                     3.kadınların feminist harekete katılımlarında görülen artış,                                        4.Gençlik ve sol hareketler

Böylece Amerikan sinemasında Toplumsal muhalefeti oluşturan gruplar, yerleşik burjuva düzenine karşı alternatif bir düzen getirmeye çalışmışlardır. Böylece Amerikan sinemasının sık sık başvurduğu Amerikan rüyasının yeniden uyandırılmasına karşı yabancılaşılmış ve bunun hiç de doğru olmadığı ileri sürülmüştür.

Bu filmler arasında Arthur Penn’den (Artur Pen) “Küçük Dev Adam” Robert Altman’dan (Rabırt Eltmın) “Cephede Eğlence” ve “Mc Cabe and Mrs. Miller” (Mek Keyb end Misıs Milır),Mike Nichols’dan (Mayk Nikols) “Aşk Mevsimi” önemli bir yere sahiptir.                                                                                                                                             

Robert Altman, Mc Cabe and Mrs. Miller’de Amerika’nın Vietnam Savaşı’na eleştirel gözle bakmış, savaşı ahmakça ve insanlık dışı göstermiştir.

II.DünyaSavaşısonrasıNewYork,Paris’inelindenBatısanatınınbaşkentiunvanınıaldı.                                           SOYUT EKSPRESYONİZM ANLAYIŞI : Soyut Dışavurumculuk görünür dünyadan çizilmeyen formları betimlerler. Bunlar, duyguların özgür, özgün ve kişisel bir biçimde ifade edildiği eserlerdir.



1970’li yıllarda Amerika’da ortaya çıkan figüratif realizm pop ve sanayi toplumunun imaj ve nesnelerini  eserlerinde işledi. Hiperrealizm ise figüratif realizmin ortaya koyduğu eserleri üretip düşünce Boyutunu öne çıkardı. Bu akımın temsilcileri günlük hayatın en hor görülen şahsiyetlerini dahi konu edinmişlerdir.

SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ’NDE SPOR ORGANİZASYONLARI

Spor, iki blok arasındaki rekabetin savaşsız ortamda yaşanmasında önemli rol oynadı. Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler arasında Akdeniz Olimpiyatları yapılmaya başlandı (1951).  


 1955- 1956 sezonundan itibaren Avrupa Futbol Şampiyon Kulüpler Kupası (UEFA) düzenlenmeye başlandı.1971-72 UEFA AVRUPA LİGİ  SEVİLLA



Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), 1948 Londra Olimpiyatları’nda savaş suçlusu olarak kabul ettikleri Almanya ve Japonya’yı oyunlara kabul etmedi.                                      Dünya barışını sağlamaya yönelik ilk hareket 1952 Helsinki Olimpiyatları’na Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin oyunlara davet edilmesidir.                                               SSCB atletlerinin diğer Doğu Bloku ülkeleri ile ayrı bir olimpiyat köyü kurması ve Batı’dan gelen atletlerden ayrı yerlerde bulunması Soğuk Savaş’ın oyunlara ilk yansıması oldu.

1972 Münih Olimpiyatları’nda SSCB ile ABD basketbol takımları finalde karşılaştı. Bu maç, bir spor müsabakası olmasının ötesinde maçın son bölümü ve SSCB’nin altın madalyayı kazanmasıyla  Soğuk Savaş’ın en önemli zaferlerinden biri olarak değerlendirildi.



 

Modern olimpiyat oyunlarına karşı yapılan boykotlar:                                                 Rusya’nın Macaristan’ı işgal etmesi üzerine 1956 Melbeurne (Melbörn) Olimpiyatları’nda Hollanda,İspanyaveİsviçreoyunlarıboykotetti.                                                                                                                                 1972 Münih Oyunları’nda IOC’nin Rodezya’yı oyunlara kabul etme kararı kırk Afrika ülkesininboykotunasebepoldu.                                                                                                                                                                   1979 yılının Aralık ayında SSCB’nin Afganistan’a saldırması üzerine Amerika 1980 Moskova olimpiyatları’na takım göndermeme kararı aldı(80 ülke)                                   SSCB de 1984 Los Angeles ( Losencılıs) Olimpiyat Oyunları’nı boykot etti.(13ülke sadece Romanya)                                                                                                                                          1988’de Seul’de yapılacak oyunları, yıllardır düşman olan Kuzey ve Güney Kore paylaşmak istedi. Çıkan anlaşmazlıklar sonucu Kuzey Kore, Etiyopya ve Küba; Güney Kore’yi boykot ederek olimpiyatlara katılmadı.

Soğuk Savaş Dönemi’ndeki Bilimsel Gelişmeler                                                                                                                 NÜKLEER                                                                                                                                              II. Dünya Savaşı sonrası bilimsel alandaki büyük ilerlemelerde ABD’nin ağırlığı arttı. Nükleer fizikten doğan bilgiden ilk önce askerî alanda yararlanıldı. Nükleer enerjinin sivil alandakullanımı,elektriküretiminisağladı.                                                                                                                                                                                           Uzay çalışmalarının iki hedefi vardı: 1.Keşif ve tedbirler 2. Uyduların gözlem amaçlı olarak yörüngelere oturtulması.                                                                                                                                                                                            Ruslar 1957’de ilk yapay uydu olan Sputnik’i (yoldaş) yörüngeye yerleştirdi.                                           Dört yıl sonra da Sovyet astronotlar,uzayda dünya çevresinde tur attılar.                Sovyetler Sputnik’i propaganda aracı olarak kullanmakta gecikmedi. Dünyaya “komünizm ile yıldızlara” mesajı veriliyordu. Yuri Gagarin,1961’de Rus roketi Vostok 1 ile uzaya gitmeyi başaran ilk insan oldu.

 
ABD’nin 1969’da Ay’a gönderdiği astronot Neil Armstrong (Neil Armsıtrong), Ay’a ayak basan ilk insan oldu.   


1973’te DNA’nın yasal yapısı çözülerek organik olayları kimyasal görünümlerine indirgeme yolundaki gelişmeler kaydedildi.