11.SINIFLAR

İLK DEVLETLERDE ASKERÎ, SOSYAL VE EKONOMİK YAŞAM

İLK DEVLETLERDE ASKERÎ, SOSYAL VE EKONOMİK YAŞAM

Mezopotamya’da ekonomik hayatın temeli tarımdı. Kuraklık ihtimaline karşı ürünün depolanması ve dağıtılması amacıyla Sümerler, tapınaklarını depo olarak kullandılar.                                                                                                                        Bu ürünleri kayıt altına almak için kullanılan semboller sayesinde çivi yazısı icat edildi. Mezopotamya’da medeniyetin gelişimi yazının bulunmasıyla hız kazandı. İlk  ticari faaliyetler Mezopotamya medeniyetinin başka bölgelere yayılmasına da yardımcı olmuştur

Mezopotamya’da toplum; 1.Din adamları ve askerler, 2.Halk 3.Köleler gibi sınıflara ayrılırdı.

günümüzde de kullanılan çömlekçi çarkı, MÖ 4.500’lerde Sümerler tarafından kullanılmaya başlanmıştır

Medeniyetlerin oluşmasında  coğrafya belirleyici bir unsurdur. Mısır’da Nil Nehri etrafında verimli ovaların oluşması Mısır’ın temel geçim kaynağının tarım olmasını sağlamıştır.                                                                                          Mezopotamya’da topraklar özel mülkiyet iken , Mısır’da tüm topraklar firavunlara aitti ve toprakları kullananlar kiracı durumundaydı.                                                                                                                                               Ticaretin; Firavun’un adamlarının denetiminde olması, Mezopotamya’da olduğu gibi bağımsız, zengin bir tüccar sınıfının doğmasını engellemiştir

Nil’in sularının taşması sonucu tarlaların sınırları birbirine karışmış, bu tarlaları ayırmak için Mısır’da geometri ilmî gelişmiştir.Taşkınların zamanını tespit etmek için Mısırlılar güneş yılını hesaplamıştır. Ölümden sonraki yaşama inandıkları için ölülerini mumyalamışlar böylelikle insan vücudunu tanımışlar, tıp ve eczacılık bilimlerinde gelişmişlerdir                                                                                       Tanrı-kral anlayışına bağlı olarak firavunlar için piramit adı verilen anıt mezarlar yapılmıştır.                                                                                                                                                      Mısır Krallığı silahlı güce önem vermiş ve donanımlı ordular kurmuştur.

KADEŞ SAVAŞI’NIN NEDENİ;                                                                                        Mısır ve Hitit devletlerinin birbirine eşit kuvvetler hâline gelmesi ve bu iki büyük devletin ekonomik menfaatlerinin Kuzey Suriye toprakları üzerinde çatışmasıydı.

MÖ 1296 yılında Mısır Firavunu II. Ramses ile Hitit Kralı Mutavallis, arasında yapıldı.

MÖ 1280’de yapılan “Kadeş Barış Antlaşması” tarihte bilinen ilk yazılı antlaşmadır

URARTULAR, tarım alanlarının sınırlı olması nedeniyle daha çok hayvancılık ve madencilikle uğraşmışlardır. Taş işçiliğinde gelişen Urartular su kanalları, su bentleri ve mezar odaları yapmış, inşa ettikleri Van Kalesi günümüze kadar sağlam bir şekilde ulaşmıştır

Batı Anadolu’da zengin tarım alanlarına ve maden yataklarına sahip olan Lidyalılar, Kral Yolu’nu kullanarak ticarette gelişmiş ve büyük bir refaha kavuşmuştur.                                                                                                       FRİGLERDE ise temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Tarım, başta hukuk olmak üzere Frig toplumunda hayatın her alanını etkilemiştir. Dokumacılıkta da gelişen Friglerden günümüze kalan tekstil parçaları vardır. Bugün Batı dillerinde halı için kullanılan Tapates kelimesi Frigcedir.                                                                                                                                                                       Hitit ekonomisinin temelinde toprağa bağlı üretim, yani tarım ve hayvancılık vardı. Hayvancılık sayesinde et, süt, deri ve yün üretimi yapılıyordu. Bunun dışında özellikle askerî alanda kullanmak üzere at yetiştiriyorlardı.                                                                                                                 Hitit toplumu hür insanlar olan soylular, tüccarlar, zanaatkârlar, köylüler ve kölelerden oluşmaktaydı.                                                                                              Akdeniz uygarlıkları gelişmiş bir pazar ve ticaret ağına sahipti.                                                                                                                     Fenikeliler, Akdeniz’in ilk uzman gemicileri ve tüccarlarıydı. Sümer ve Yukarı Mısır arasındaki ticarete aracılık eden Fenikeliler, Mısır’ın ticari faaliyetlerini ellerinde tutuyordu. Fenikelilerin ticari faaliyetleri, çivi yazısı  ve hiyeroglifin yerine alfabeyi geliştirmelerini sağladı. Fenikeliler ticareti geliştirmek ve ülkelerindeki nüfusu azaltmak için Kuzey Afrika kıyılarında ve Batı Akdeniz’de koloniler kurdu.                                                                                                                                                                                     İlk Çağ’da, Yunan coğrafyasında kurulan polisler dağlık arazi nedeniyle yeterli hububatı üretemiyordu. Bazı şehirler bu sorunu çevre bölgelerin kolonizasyonu yoluyla çözmeye çalıştı. Bu şehir devletleri gıda ihtiyaçlarını karşılarken ticari alanda da gelişme göstermiştir.                                                                                                                Yunanlar; zeytinyağı, şarap ve imal ettikleri malların ihracına karşılık buğday ve ham madde ithal etmişlerdir.